19 Haziran 2009 Cuma

Türkiye Yunanistan

Geçenlerde İnternet ortamında araştırma yaparken Çağla Menderes imzalı bir makaleye rastladım. Makale konu olarak Türk ve Yunan dostluğu hakkındaydı. Makale başlığı ise bize yakın olan yunan değil rumdur cümlesini kullanmış. Bakalım bu ABD’de yaşayan çağla bize neler aktarmış.

Dost Yunan, Yusman Yunan, komsu Yunan, gavur Yunan.. Oyle ya da boyle Yunan, Cumhuriyet oncesi ve sonrasi tarihimizin bir parcasi. Benimse gunluk yasamimin, tum hayatimin kacinilmaz, vazgecilmez bir ogesi.

4 sene once New York’ta tanisip evlendigim Yunan’li esim ve birlikteligimizi daha somut kilan iki kizimiz sayesinde; Yunan muzigi, dili, dini ve irki hakkinda neredeyse ihtisas yaptim diyebilirim.

Her iki ulkede ard arda meydana gelen aci depremler hic degilse halklar arasinda sicak yaklasimlar yaratti da benim de tanidikca cok sevdigim bu ikinci vatanim hakkinda duygu ve dusuncelerimi yazabilme olanagi dogdu. 4 sene boyunca Yunanistan’a yaptigimiz seyahatler ve daha sonra 2 sene surekli Atina’da yasamam sayesinde, zaten kucucuk olan ulkenin pek cok yerini gezdim, gordum. Az cok da dilini konusmaya basladim.

Ne yalan soyliyeyim Yunanistan’daki ilk gunlerimde bana nereli oldugumu sorduklarinda Turk demeye korkuyordum. Bir sure sonra bu korkumu yenip Turk oldugumu soyledigimde ise korkumun ne kadar yersiz oldugunu anladim. Tanistigim 10 Yunan’lidan 8′inin ailesinde Turkiye’den gelme Yunanlilar (Rum) vardi. Ailesi 1922 yilindaki mubadele sonucunda gelenler pek Turkce konusmamakla birlikte nine ve dedelerinden buyurken evde duyduklari bir iki kelimeyi zorla telaffuz edip benle yakinlik kurmaya ve “dost-kardes” oldugumuzu soylemeye calistilar.

Yazının Devamını Okuyun

Mavi Hayat Deniz Tatil Dünyası